18 Şubat 2014 Salı

Eminem - MMLP2 ve ben!

13 yıllık bir rap müzik ve Eminem dinleyicisi olarak hazır bloga geri dönmüşken ikinci yazımı da benim için çok ayrı bir yeri olan Marshall Mathers LP'nin devamı niteliğindeki Marshall Mathers LP 2'ye ayırmak istedim. Benim için çok ayrı bir yeri var çünkü benim orjinal aldığım ilk yabancı rap albümüdür. (sol tarafta da gördüğünüz gibi) Taskim'de Mephisto'dan o zamanın parasıyla tam 28 milyona almıştım :) Ergenlik zamanlarımdan olsa gerek albümü aldığım an mutluluktan minibüs durağına nasıl koştuğumu hatırlıyorum da, minibüse biner binmez albümün kapağını adeta parçalayıp hemen cd çalarıma takıp dinlemeye başlamıştım. Tek kelimeyle inanılmazdı... Yalan değil özlüyorum o eski günleri. Neyse, bu kadar duygusallık yeter :)

Hatıralar kısmını bırakıp artık MMLP2'ye göz atmaya başlayalım. Açıkçası bu albüm Eminem'in The Eminem Show öncesi yani bizim onu benimsemeye başladığımız dönemlerdeki haline en çok yaklaştığı albüm olmuş. Belki de albümün ismini bu yüzden MMLP2 koymuştur, yani Em' de benimle aynı fikirde olabilir :) Albümün en beğendiğim parçası 'Brainless'. Em' parçada inanılmaz sert bir vokal yapmış (tam istediğimiz gibi) ki Beat'de de parmağı var, Luis Resto ile ortak bir işe imza atmışlar. Bu ikili albümün en beğendiğim 2.parçası 'So Much Better'da da beraber çalışmışlar. Her albüm öncesi olduğu gibi Em' yine eğlenceli bir parçayla çıkış yaptı ama bence 'Berzerk' yerine 'Rap God' olsa daha iyi olurdu. Hoş, yayınlanmalarının arasında da pek fark yok. 'Berzerk', rap müziğin Amerika'da ilk çıktığı dönemlerin altyapısıyla yapılmış bir parça ama ne yalan söyliyim ben sevemedim. Em' sıradışı işler yapmayı daha doğrusu kendisini tekrarlamamayı sever, sanırım o yüzden böyle bir beat'e okumak istemiş. 'Rap God' ise isminden de anlaşılacağı gibi Em' in açık bir şekilde ''KRAL BENİM'' mesajı, aynı zamanda da rapçilerin genel olarak megolamanlığından ötürü sürekli kendilerini ''en iyi'' olarak lanse etmeye çalışmalarının bir göstergesi. Parçada bugüne kadar ki en ilginç Em' flowlarını duyuyoruz. Yer yer çok yavaşlarken bir anda vitesi 5'e alıp flex diye tabir ettiğimiz flowlara geçiş yapıyor. Parça çok uzun olmasına rağmen sıkmıyor, bunda da Em' in flowları gibi beatin de flowlara uyum sağlayarak yapılmış olmasından ötürü sürekli değişmesi etkili. Albümde 'Survival' parçasına da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Call of Duty serisinin 2013 yılında piyasaya sürülen 10.oyunu Call of Duty Ghosts'un soundtracki olan parça, gitar sample'larıyla nu-metal sounduna yaklaşık bir beate sahip. Gaz bir parça diyebilirim kısaca.


MMLP2'nin şu 4 aylık süre zarfında en bilinen parçası ise Rihanna düetli 'The Monster'. Klibini çok başarılı buldum. Em' eski günlere selam çakmış, biraz özeleştiri de yapmış ama Old School bir Eminem hayranı olarak ben pek beğenmediğim parçayı. Rihanna düeti olmasından dolayı belki, biraz ticari olmuş doğrusu. Gözlemlediğim kadarıyla pek bir beğeniliyor ama dediğim gibi, benim beğenmemem biraz geri kafalalılığımdan kaynaklanan bir durum olabilir :) (Rihanna'yı da çok severim oysa)


Bunların dışında 'Ryhme or Reason', Dr.Dre'nin son gözdesi Kendrick Lamar' düetli 'Love Game' ve albümün en uzun parçası 'Bad Guy' da gayet iyi parçalar. 'Legacy' ise adeta 2. bir 'Stan'... Bu düşünceye kapılmam da 'Legacy'nin de tıpkı 'Stan' gibi çok duygusal bir parça olması, 'Stan'deki Dido düeti gibi yine bir bayan şarkıcıyla (Polina) düet olması ve beatinde bulunan yağmur sample'ı etkili sanırım. Akşam üzeri kapalı bir havada kulaklığı takıp derin düşüncelerle sokakta dolaşmak isteği uyandırdı ben de ki yaptım da zaten bunu :)

Sonuç kısmına gelirsek, 4 aydır dinlediğim bu albümün, The Eminem Show'dan sonraki en iyi Eminem albümü olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca 4 aydır bu albümü, 13 yıldır tüm albümlerini dinlediğim bu adamı hala canlı izleyeceğim günü beklediğimi de ekleyeyim  :)

Dip Not: Albümün bonus tracklerinden 'Baby'yi de çok beğendiğimi söyleyeyim :)

Keyifli dinlemeler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder