23 Ağustos 2010 Pazartesi

Yine Yaktın Feneri Trabzon




açıkçası ilk 11'ler açıklandığında fenerbahçe'de alex ve stoch'un oynamadığını görünce biraz şaşırdım ama büyük ihtimalle aykut kocaman hem paok maçını düşünüyor hem de volkan demirelin yokluğunda takımı biraz daha kontrollü oynatmak istiyor diye düşündüm. yine de fenerbahçenin ilk 11'i kötü değildi bence. trabzonspor'da ise şenol güneş sezon başından beri oynattığı 11'ini bozmadan sahaya sürdü.


maçın başlarında trabzonspor'un baskılı oynayacağı aşikardı. nitekim gollerde peşi sıra geldi. ilk gol'de mehmet topuz'un ters vuruşunda kaleci mert'in yapabilecek fazla bir şeyi yoktu zira top 90'a gitti. ikinci gol'de ise mert'in kararsızlığı sonucunda yaptığı zamanlama hatası trabzonsporun yattarayla 2-0 öne geçmesini sağladı. 2-0'dan sonra doğal olarak trabzonspor kendi yarı sahasına çekilip fenerbahçenin saldırmasını ve defansında açıklar bırakmasını bekledi fakat tehlikeli bir pozisyon yaratamadan bir de kalesinde golü gördü. fenerbahçe ise kurduğu baskını karşılığını luganonun kafa golüyle buldu. bu gol'den sonra fenerbahçe tam havaya girecekken kalesinde glowacki'nin kafa vuruşuyla 3. trabzonspor golünü gördü ve hayal kırıklığına uğradı. benim beklentim gollü bir maçtı ama fenerbahçeninde ilk yarım saatte 3 gol yiyeceği aklıma gelmezdi. yine de bu dakikadan sonra semih'in çıkıp stoch'un oyuna girmesi fenerbahçeye yeniden bir dinamizm getirdi ve stoch'un mükemmel asistiyle 42.dakikada mehmet topuz skoru 3-2'ye getirdi. tam bu golün akabinde 2. goldeki pozisyonun hemen hemen aynısını tekrar yaratan stoch yine mehmet topuzu kaleciyle karşı karşıya bıraktı ama topuz bu sefer golü bulamadı ve ilk devre de böyle bitti. ilk devre'de son 10 dakika oynamasına rağmen stoch kendisine hayran bıraktı ve biz galatasaraylıların dizini dövmesine neden oldu.


2. devreye şenol güneş alanzinho'nun yerine umut'u oyuna sokarak akıllı bir değişiklikle başladı ve çift forvete dönerek fenerbahçenin geriden rahat oyun kurmasını engelledi. umut bulut her ne kadar çok eleştirilen bir oyuncu olsa da benim mücadeleci yapısıyla beğendiğim bir oyuncudur. umut'un oyuna girmesiyle ilk devre lugano-bilica ikilisi arasında kaybolan teofilo'da ikinci devre daha geniş alanlar buldu.

ikinci devreye de hızlı başlayan taraf yine trabzonspordu ve devrenin başında %100'e yakın 2 net pozisyonu cömertçe harcadılar. fenerbahçe ise ilk devrenin sonundaki temposundan düştü. özellikle dikkatimi çeken durum ise ilk devrenin sonunda oyuna girip harika işler yapan miroslav stoch'un ikinci devre hemen hemen topla hiç buluşamamasıydı. bu devrede niang dışında hücumda etkinlik yaratan bir fenerbahçeli oyuncu olmamakla beraber 75.dakika'dan sonra oyuna giren alex'te pek katkı veremedi. yine de fenerbahçenin niang ve andre santosla iki önemli pozisyon kaçırdığını da söylemek lazım. bu arada trabzonsporun maçın sonlarına doğru colman'ın ayağından kaçırdığı penaltının da penaltı olmadığını düşünüyorum.

futbolcu bazında ise fenerbahçede niang'ı çok beğendiğimi söyleyebilirim. güçlü fiziği ve iyi tekniğiyle ilerde fenerbahçeye çok şey katacaktır. trabzonsporda ise glowacki defansa çok iyi oturmuş. sakatlanana kadar da niang'la çok iyi mücadele etti.

sonuç olarak zevkli bir maç izledik. bir galatasaraylı olarak objektif bir biçimde fenerbahçeyi bu sene şampiyonluğun en büyük adayı olarak görüyorum. alternatifli ve iyi bir kadrosu var. olası bir başarısızlıkta ise fatura aykut kocamana kesilir. trabzonspor ise geçen senenin sonlarından beri süren iyi performansını devam ettiriyor. şampiyonluk konusunda ne kadar iddialı olabilecekleri önümüzdeki haftalarda belli olacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder